Powered By Blogger

GİRİŞ

Düşüncelerim,benim hayatım için seçtiklerim ve değiştirmenin yolu da kabullenmek, herşey için öncelikle şükretmek...
Kocaman bir evren kollarını açmış kucaklamak için bizi bekliyor.
Ve emin olun ki dünya hepimizin etrafında dönüyor...
Belki farkındasınız belki de değilsiniz ama gerçek bu!
Düşüncelerimiz ne ise biz o’yuz...
Yani bugün yaşadıklarınız, geçmişte kendiniz için düşündüklerinizin toplamı!
Gelecekte yaşayacaklarınız ise bugün ki düşünceleriniz ile şekillenecek tabii ki.
Bugün sahip olduğunuz herşeye şükrettiğiniz, teşekkür ettiğiniz ve istemeye devam ettiğiniz sürece...
Sahip olduğumuz(düşünce gücüyle)enerjiyle, olumlu ya da olumsuz düşündüğümüz her şeyi hızla hayatımıza çekiyoruz...
Ve çok ilginç insan bedenindeki enerji miktarı yaşadığı şehri(ne kadar büyük olursa olsun) bir hafta boyunca aydınlatacak kadarmış.
Şimdi geçmişe şöyle bir baktığımda içsel anlamda bunu bildiğimi fark ettim ve farkında olmayarak kullandığımı.
Ama önemli olan farkında olmak dolayısıyla hatırlamayı hatırlamak...
Şimdi farkındayım!

Ömer Sabri KURŞUN

Okyanus yürekli dostlar bulmadan sakın konuşma!Taşıyamazlar,kaldıramazlar senin yükünü, canını yakarlar, utandırırlar...
Üç çeşit dost vardır;birincisi ekmek gibidir her zaman istersin.İkincisi ilaç gibidir lazım olunca ararsın.
Üçüncüsü mikrop gibidir o gelir seni bulur.
*****
Karıncaya sormuşlar; '' nereye gidiyorsun?'',
'' dostuma'', demiş.
''Bu bacaklarla zor'' demişler.
Karınca; '' olsun, varamasam da yolunda ölürüm'' demiş...
Yolunda ölünecek dostlara...


https://kursunsabriomer.blogspot.com
Çeşit çeşit insanlar yanıltmasın sizi;
yalancılar, dürüstler, düz insanlar, zorbalar..
Gülümseyen kalpler arayın, az da olsa etrafı tarayın.
Gözlere mi sakın ha aldanmayın, sözlere hele hiç kanmayın.
Haydi rast gele...
Ş A N S I N I Z A...

Şiir etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster
Şiir etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster

26 Mart 2013 Salı

Hasretindeyim…




Bir rüzgar gibi esipte geldin
Bir nefes gibi içime girdin
Bir bahar gibi içimde yeşerdin

Estin bir rüzgâr gibi yüreğimde esip
Gittin bir nefes gibi kalbimden gidip
Bittin bir mevsim gibi içimde bitip

Yangınlardayım
Hasretlerdeyim
Ölümlerdeyim

Dön artık, bana döneceksen
Sev artık, beni seveceksen
Gel artık, kalbime gireceksen

Sevmeyi unuttu, seven kalbim
Gülmeyi unuttu, gülen gözlerim
Tutmayı unuttu, tutan ellerim

Yangınlardayım
Hasretlerdeyim
Ölümlerdeyim...

hasret çınar
25.03.2013
Ömer Sabri Kurşun



1 Mart 2013 Cuma

Gece bir düşe ilerliyordu…




Essiz bir güzellik vardı bugün gecede
Yıldızlar parlıyordu bulutların üzerinde
Bütün sevgililer birlikte, dolaşıyordu el ele
Gece ilerliyordu, yıldızların güzelliğiyle

Bir gizem saklıydı sanki gecenin içinde
Herkes şen, mesut, bahtiyardı bu gece
Geceyi süslüyordu, güzel insanlar sesleriyle
Gece ilerliyordu, yıldızların güzelliğiyle

Seni seviyorum diyorlardı birbirlerine
Sanki dünya kurulmuştu sevgi üzerine
Kötü söz söylemiyordu hiç kimse kimseye
Gece ilerliyordu, yıldızların güzelliğiyle

Ortak bir sevinç vardı herkesin üstünde
İstiyorum ki bitmesin, sürsün bu gece
Mutlu oluyordum ben, bunları gördükçe
Gece ilerliyordu, yıldızların güzelliğiyle

Birden irkiliyorum, kulağımdaki bir sesle
Gözümü açıyorum hayretle, burası nere
Heyhat! Dalmışım çınarın karanlık gölgesinde
Gece ilerlemiyordu artık, yıldızların güzelliğiyle

Rüyaydı bu, bir düştü yine, kurduğum hayallerimde
Ey melek kanatlı kuş, bıraksaydın ya beni düşümde
Kalsaydı insanlar sevgiyle, hiç olmazsa bu gece
Düşümde ilerleseydi gece, yıldızların güzelliğiyle…

düşe düşen çınar
01.03.2013
Ömer Sabri KURŞUN



17 Temmuz 2012 Salı

Belirsiz bir vuslat…




Vuslata varmak için kaç yol bulduysam
Yolcular belirsiz, yollar belirsiz
Ömür kesip, boyun büküp sustuysam
Sazlarda tel belirsiz mızrap belirsiz

Ağladım, feryat ettim duyarsın diye
Yetmedi isyan ettim belki kızarsın diye
Ümit ettim aşığını alırsın diye
Gel demen belirsiz, kal demen belirsiz

Her saniye bir ömrü tüketti ömrüm
Sana varmak için her gün ölürdüm
Bil ki benim bu halim bir kördüğüm
Bağlayan belirsiz, çözen belirsiz

Saç savur bedenimi zerreye ayır
Mutlu ederse seni yak cayır cayır
Bir gün aklına gelince yanına çağır
Zamanı belirsiz, anı belirsiz

Ne yapayım deli oldum senin aşkınla
Muradıma ererim bir güzel bakışınla
Cehenneme girmeden her yakışınla
Zebaniler belirsiz, gayya(*) belirsiz…

vuslatsız çınar
16.07.2012
Ömer Sabri Kurşun


(*) gayya- cehennemde bulunduğu varsayılan bir kuyu. Cehennemin dibi..

26 Mayıs 2012 Cumartesi

Ölümdü hüzün…







Baharın kokusuna tütün kokusu karışırken
Mavi sarnıçlı kapının ardında duyulan
Ve buram, buram kokan
Kokusuydu baharın, kıştan sonra gelen
Acılı bakışlarında çılgın güneşin
Yine bir kış bitmişti
Bütün coşkusunu izini
Geride bırakıp gitmişti
Oysa baharla
Yeniden çiçek açacaktı oralarda
Olabildiğince uzanan kırlarda
Nedense
Boynu büküktü güneşin yinede
Bakışları da sancılı
Doğdum doğalı
Görmemişti gözlerim güneşi hiç böyle
Giden beyazlığın ardında
Taktığı tül rengi sabahlarda
Daha gün doğmadan
Akşam da olmadan
Nereden çıktı bu tütün kokusu
Ciğerlerimin en derininde duyduğu
Peki ya gözyaşlarıma ne oldu
Havada bulut da yoktu
Nereden çıktı bu yağmur damlaları
Yürekten gözpınarlarıma süzülen
Acılı bakışlarında güneşin
Yürek yine çıkmıştı
Sonsuz yolculuklara
Ara sokaklarda
Yorgun bedene kimliğini arayan
Mavi sarnıçlı kapının ardında duyulan
Kokusu değildi bu defa baharın
Garip bir hüznünüydü ölümün…
Hüznüydü son kez duyulan
Ölümdü, ÖLÜM… ÖLÜM…

20.05.2012




13 Mayıs 2012 Pazar

Barış olsun Annelere hediyemiz…








Boş verin artık çiçeği gülü, ucuz pahalı birçok hediyeleri
Bırakın şimdiye kadar gelmiş geçmiş klişeleşmiş gelenekleri
Mutlu olur mu anneler her gün yürekleri yanıp da ağlarken
Yetiştirdiği fidanlar alkanlar içinde toprağa düşüp yatarken
Ey dünya! Yeter artık göreceksen gör artık bu acı gerçekleri
Barışı hediye edelim ki sevinsin tüm dünya anneleri

Anne dünyanın her yerinde her koşulda anadır
Acı her annenin yüreğinde kapanmaz derin bir yaradır
Barışı olmayan bir dünyanın her dem bahtı karadır
Ey insanlık! Yeter düşmanlığa değil dostluğa hükmedelim
Gelin, gelecek ‘Anneler günü’nde analara barış hediye edelim

Sözüm sizedir şimdi, kandırılmış kardeşim dinle oku burayı
Düşün bir iyice düşün vatanına düşman edilmiş vatan evladı
Şimdi orada bacın, kardeşin, baban, anan yanında var mı?
İnan ki vatana ihanet edenlerin bellidir tüm hain maksadı
Kullanmazlardı seni, onların kanında azıcık mertlik kanı olsaydı
Olmak istemez miydin söyle bana, senin yerin şimdi ananın yanı

Gerçekçi olsun herkes, hiç kimse bölücü emellere kapılmasın
Hainlerin oyununa gelip de nankörlerin namlusunu yağlamasın
Adresi malum hain kurşunlarla anaların yürekleri dağlamasın
Yeter artık ölmesin bu vatan evlatları, hiçbir ana ağlamasın
Akmasın gözyaşları, ihanetler kan olup dereler gibi çağlamasın

Niye bu kin, niye bu nefret, inanın ki sizde ki bu ruh hali cinnet
Geç de olsa anlayacaksınız bir gün acı gerçekleri hepiniz elbet
Dökün eteğinizdeki taşları hadi, olsun emeller barışa yarış
Deneyin yaklaşmayı birbirinize, şimdi bir adım, bir karış
Gelin artık canlar, vatandaşlar, yoldaşlar, sen oradaki gardaş
‘Anneler Günü’nde, annelere, en güzel hediyemiz, olsun barış…

13.05.2012
çınardan barışa çağrı




5 Mayıs 2012 Cumartesi

Özler perişan...






Görünürde herkes yönün şaşırmış
Aptala dönmüşüz özler perişan
Üç beş ayrılıkcı sabrı taşırmış
İhanet dilinde sözler perişan

Hem nala vururlar hem de mıhına
Kulak vermiyorlar halkın ahına
Rastgele diyerek çeker bahtına
Yollar çıkmaz olmuş izler perişan

Ne saza ne söze ne kızana
Kimseler de çıt yok ezip azana
Buğuz etmek yetmez oyunbozana
Ellerimiz titrek dizler perişan

Gayretimiz eksik direncimiz az
Yürekler puslanmış ortalık ayaz
İyilikten doğar kahpelik maraz
Alevsiz ateşte özler perişan..

05.05.2012
Ömer Sabri Kurşun.



10 Nisan 2012 Salı

Gidiyorum…







                İşte gidiyorum bak senden uzaklara
                Gözden uzak, sevdaya hasret diyarlara
                Bir gecenin karanlığında bir başıma
                Karanlık yollarda ay şahitlik eder gözyaşıma
                Bir yalnızlık ki ölümden beter bu gece
                Bir gecenin ayazında sessizce
                Çıkar gider bedenim
                Yüreğim titriyor, soğuktan mı bilemem
                Sebep olan belki de kaderim
                Yazılmışsa öylece bil ki dönemem…

                10.04.2012
                Ömer Sabri Kurşun


                                   

27 Mart 2012 Salı

Gayet inceden…





Bir sabah seheri yeli serinceden
Giyinmiş kuşanmış yar inceden
Serpilmiş fidan dersin geceden
Hoyratca değil gayet inceden

Nevbaharda yârim ince, narinden
Gül açmış yanakta gamze derinden
Mis kokular gelir zülfün teninden
Hoyratca değil gayet inceden

Hazanda yapraklar kurur özünden
Gönül hoştur onun türlü sözünden
Muradımı aldım o yârin cilvesinden
Hoyratca değil gayet inceden…

seher yelinde çınar
27.03.2012




2 Mart 2012 Cuma

Özlerim seni her yerde…






                Özlemek kaderse sevince
                Seni seviyorum demedikçe
                Elin elime değmedikçe
                Özlerim seni her yerde

                Gözleriniz rengini hatırladıkça
                Güzel sesini her yerde duydukça
                Kalbim hızla attıkça
                Özlerim seni her yerde

                Geceleri tek başıma ağladıkça
                Hayallere dalıp kayboldukça
                Seni arayıp yoruldukça
                Özlerim seni her yerde

                Su damla damla aktıkça
                Ateş sönmeden yandıkça
                Kader bizi unutmadıkça
                Özlerim seni her yerde…


                                                                             

1 Mart 2012 Perşembe

Yalancı dünya…





Sana değer verdim bezdirdin
Cananı görmeden düşte gezdirdin
Bilmediklerimi bana sezdirdin
Beni duyuyor musun yalancı dünya

Beni yaprak sanıp ummana attın
Ucuz değer verip pahalı sattın
Sevgime nefreti, kini kattın
Sana söylüyorum yalancı dünya

Bilki bu canıma nasıl kastettin
İçten dışa sitem sözler söylettin
Emanetimi ikinci elden ettin
Al başına çal yalancı dünyam

Sana aşık olmuş idim rüyamda
Sevgiden bir zerre gördüm kimyamda
Taleplerim vardır senden beyanda
Umarak diliyorum yalancı dünya


18 Şubat 2012 Cumartesi

Çocuk ölmek...








                Bu dünyada acı var, zulüm var
                İhanet var, kalleşlik var
                Yaşamakta var!..
                Pek matah bir şey değil belki de
                Ama yinede
                Her çocuk mezarı gördüğümde
                Bir fatiha okuyup sessizce
                Seslenirim hepsine
                Sizde yaşasaydınız da
                Zulümden de, acıdan da
                İhanetten de, kelleştikten de
                Nasibinizi alsaydınız keşke…




                                                                           


2 Şubat 2012 Perşembe

An...





     Gözlerde yaş, kalpte hicran, dudaklarda hıçkırık
     Senin nefret ettiğin kalp, şimdi kırık
     Sevenler için ne kadar acıymış ayrılık
     Seni anlayan gözler, şimdi nemli ve bulanık

     Küçük tertemiz bir kalp, kırdı içimde akan hicran
     Beni sevme ama kalbim seni sevdi inan
     Aşk sevmeyenler için sonsuz bir yalan
     Bir gün aldanırsan aşka, işte o zaman beni an...

     çınarı an
     02.02.2012

                                                                                                            

28 Ocak 2012 Cumartesi

Hayatıma girip de sen…







                                          Hayatıma girip de sen…

                                          Atamadım içimden, zikrime oldun hecem
                                          Çözemedim sırrını, oldun sanki bilmecem
                                          Benliğimi sardın sen, gündüzüm oldu gecem
                                          Aşk girdabında öyle, tuttun yüreğimi sen

                                          Sinsi kaçamaklarla, beni tamuya attın
                                          O vefasız aşkına, beni ruhen bağlattın
                                          Hep peşinden koşturup, beni her gün ağlattın
                                          Kavil işve nazınla, hayatıma girdin sen

                                          Sana tutkun aşkımı, savurdun boşa saçtın
                                          Sevdamızın üstüne, sevgi katmadan kaçtın
                                          Neştersiz çizik atıp, burma yaralar açtın
                                          Umutsuz bakışlarla, vefalı kalbime sen…
                                         
                                          umutsuz çınar 
                                          28.01.2012
                                          Ömer Sabri Kurşun
                                                                                 
                                            

10 Ocak 2012 Salı

Rüzgar…







                             Her sabah doğan güneşin ışığında
                             Bekle beni sen o ağacın altında
                             Ağlama ne olursun ben yokken yanında
                             Rüzgar getirsin kokunu bana

                             Ümidini yitirme ben yokken yaşamaya çalış
                             Hayatının cilvesidir gülüm buna alış
                             Yalnızlık nasılmış, onunla birde sen tanış
                             Rüzgar getirsin kokunu bana

                             Kalbimin içine sakladım seni ben
                             Söküp de atmak geçmedi akımın ucundan
                             Sensiz yaşamaya çalışıyorum ben
                             Rüzgar getirsin kokunu bana

                             Sen ağlarsan benim de gözlerim dolar
                             Seni seven kalbimi bir sızı sarar
                             Ansızın rüyanda beni görürsen eğer
                             Rüzgar getirsin kokunu bana…


                                                                     

28 Aralık 2011 Çarşamba

Ayılacaksam...



Öyle bir ağlayasım var ki sevgili
Çılgınca, o kadar çok ağlamalıyım ki
Boğmalıyım gözyaşlarımla senin anılarını
Oturup şişe şişe içesim var bu gün be sevgili
Son yudumuna kadar içmeliyim şimdi
Zil zurna sarhoş olup da senin adını
Unutabilmeliyim gözlerindeki sevdanı
Bana olan o yalan aşkını
Ya ayılınca bir daha hatırlarsam her şeyi
Ama ayılacaksam ben tekrar geri
İçmemin ne âlemi var değil mi sevgili
Aklımı kaçırsam da keşke unutsam her şeyi
Desinler içkiden değil bunun hali
O bir meczuptur, aşkından delirdi...


15 Ekim 2011 Cumartesi

Hiç…






Hiç aklına geldim mi?
Rüyalarına girdim mi?
Hiç uyandın mı ağlayarak uykunda
Ağladın mı benim yokluğumda

Döküldü mü gözyaşların
Pembe yanaklarından
Hiç ellerin ellerimi özledi mi?
Özlemedi mi gözlerin gözleri mi?
Tenin tenimi, hiç mi özlemedi mi?

Yanmadı mı bedenin benim için
Hiç andın mı adımı, yanarken yüreğin
Daldı mı hayallere hiç gözlerin
Belirmedi mi karşında hiç hayalim

Uzanmadı mı tutmak için elimi ellerin?
Hiç boşluktan medet umdu mu gözlerin
Süzülmedi mi gözyaşların
Damla damla pembe yanaklarından

Ağlamaktan kurudu mu gözlerinin pınarı
Aynada yaşlı gözlerine hiç baktın mı?
Damla damla akıtırken gözyaşlarını

Ne kadar ağlasan atamazsın beni gülüm
Ben senin gözyaşlarında değilim
Ben senin kalbindeyim sevgilim...

05.10.2011






10 Ekim 2011 Pazartesi

Güz yaprakları mevsimindeyim…





Güz yaprakları düşüyor önüme
Beni götürdü geçmişin derinliklerine
Dalından kopan yapraklar düşerken yere
İçimden ayrılığın sesini duydum
Güz yapraklarının ayrıldığı dal gibiyim
Burkuldu, kanadı ağır yaralı yüreğim
Dikip gözlerimi senin aydınlığını bekledim
Şimdi uzaklardasın ama sensiz, yalnızım

Düşen yapraklara bak şimdi
Sende hissedersin belki
Yokluğun verdiği bu sessizliği
Ararsın artık, iz bıraktığımız yerleri
Olur ya! güz yaprakları gibi
Sende kapılırsan o rüzgarın önüne
Başını kaldır o zaman, bak gökyüzüne
Orada seni bekliyor olacağım, sessizce…



17 Ağustos 2011 Çarşamba

Kaldırımlar... (Necip Fazıl KISAKÜREK)

Kaldırımlar... (Necip Fazıl KISAKÜREK)



http://kursunsabriomer.blogspot.com





KALDIRIMLAR



Sokaktayım,kimsesiz bir sokak ortasında;

Yürüyorum,arkama bakmadan yürüyorum.

Yolumun karanlığa saplanan noktasında,

Sanki beni bekleyen bir hayal görüyorum.



Kara gökler kül rengi bulutlarla kapanık;


Evlerin bacasını kolluyor yıldırımlar.

İn cin uykuda,yalnız iki yoldaş uyanık.

Biri benim,biri de serseri kaldırımlar.



İçimde damla damla bir korku birikiyor;

Sanıyorum,her sokak başını kesmiş devler...

Üstüme camlarını,hep simsiyah,dikiyor;

Gözüne mil çekilmiş bir ama gibi evler.



Kaldırımlar,çilekeş yalnızların annesi;


Kaldırımlar,içimde yaşamış bir insandır.

Kaldırımlar,duyulur,ses kesilince sesi;

Kaldırımlar,içimde kıvrılan bir lisandır.



Bana düşmez can vermek,yumuşak bir kucakta;

Ben bu kaldırımların emzirdiği çocuğum!

Aman,sabah olmasın,bu karanlık sokakta;

Bu karanlık sokakta bitmesin yolculuğum!



Ben gideyim,yol gitsin,ben gideyim, yol gitsin;


İki yanımdan aksın,bir sel gibi fenerler.

Tak,tak,ayak sesimi aç köpekler işitsin;

Yolumun zafer takı,gölgeden taş kemerler.



Ne sabahı göreyim,ne sabah görüneyim;

Gündüzler size kalsın,verin karanlıkları!

Islak bir yorgan gibi,sımsıkı bürüneyim;

Örtün,üstüme örtün,serin karanlıkları.



Uzanıverse gövdem,taşlara boydan boya;


Alsa buz gibi taşlar alnımdan bu ateşi.

Dalıp,sokaklar kadar esrarlı bir kuyuya,

Ölse,kaldırımların kara sevdalı eşi..



NECİP FAZIL KISAKÜREK


http://omersabrikursun1.blogspot.com


15 Ağustos 2011 Pazartesi

Tutunamayan…






Bir kırık parfüm şişesinden ibaret ellerime batan
Bana bizi anımsatsa da, senin kokun değil akan
Gülüşlerimizin son karesi belki, gözlerime dokunan
Ucundan biraz yanmış artık, bizden izler taşımayan
Bize yakışmayan hatıralardayız, inadına kapalı gişe oynayan
Aşk-ı hüsran sende, bende yalan yadigar’lar şimdi ağlayan
Sensin gözlerimden bir tek akan ve sensin tutunamayan

tutunamayan çınar
11.08.2011





Ellerin Ellerimde…























Ellerin ellerimde gül dudağın yanıyor
Kalbini niye açtın girilmeden yakıyor
Sevgi dolu o gözler yalnız sana bakıyor
İlah değilsen nesin her görenin tapıyor

Ellerinde yasemen dudağında şarkılar
Gelin olmuş uçuyor o bembeyaz martılar
Kalbine zincir vursam güzelliğin açıyor
İlah değilsen nesin her görenin tapıyor…

seven çınar
15. 06. 2011
Ömer Sabri Kurşun

******************
(Şiirimin hikayesi-şiirsel yazı)

Ellerini Düşündüm Gidince!..

Seni düşündüm yine düşüncelerimin inadına. Ellerini düşündüm, gözlerini düşündüm taparcasına. O geceki tenini kokusunu düşündüm… Nedense elimde olmayarak seni başkalarıyla düşündüm. Kıskandım, kıskançlık sabaha dek dolaştı damarlarımda. Bir görmeliydin nasıl perişandım, bu gece sana geldim. Sana aktım düşlerimin düşüncelerinde… Utandım…
Bilir misin ben kendimden bile utanırım. Paramparça geri döndüm kapat kapıyı dediğinde kapıdan. Sonra ninniler söyledim sana aşk öyküsüyle. Yıldızlardan evler yaptım ikimize küme küme…
Çıktım sokaklarda ağ ördüm ölümsüzlüğe, senden habersiz ve ilk kez yalnızlığıma, çaresizliğime ağladım bu gece… Dedim ki arkandan; sen uçurum kenarında açmış bir gül olsan, düşeceğimi bile bile seni koparmaya gelirim; dedim… dedim ama sana duyuramadım, avaz avaz bağırdım, yine duymadın ve gittin… Arkana bakmadan, özlem ve hasreti bana bırakarak, kapat kapıyı dedin… Veee gittin…
Sonra ya sonrası düşündün mü hiç!.. Aklına geldim mi?
Sorduğun soruya bak?
Benim aklımdan çıkmadın ki…
Aklımda hep o yasemen kokulu…
Ellerin, ah o ellerin,
Ellerime değse bir kere rastgele, olur ya! parmağın parmağıma dokunsa…
İçimde yıldızlar uçuşur yüreğimden sana, taa yüreğine…
Gözlerin, ah o gözlerin,
Gözlerime değse bir kere rastgele, olur ya konuşurken,..
Dizlerin, dizlerime değse, olur ya aniden,
Yağmurlar yağar yüreğime, şimşekler çakar taa beynimin içine.
Bir nefesin değse eğildiğinde bana, gül dudağın değse birden yanağıma bir daha, bir daha değse ve bir daha değse rastgele! Ama yoksun gittin, gittin ama bir soluk kadar yakın, yıldızlar kadar da uzaksın, uzanırım yetişemem, yetişirim dokunamam, dokunursam vazgeçemem senden, vazgeçersem yaşayamam, işte öyle bir şeysin ki kalbimde yaşayan, anlatamam, anlatamadım, zaten anlatabilseydim de giderdin sen…
Madem gidecektin kalbini niye açtın bana, ben daha giremeden beni yakıyor.
Hep gecenin karanlığındasın şimdi, ya da güneşin ışığında, ya suyun damlasındasın, belki selin coşkusunda, kimi zaman yanımdasın kimi zaman uzakta ama sen hep bendesin ve ben senin kalbine giremediysem de sen kalbimdesin bunu unutma… Unutma çünkü içimde bir sevgi var sana lekesiz, tertemiz, içimde bir özlem var sana, uçsuz bucaksız, içimde bir hasret var sana, dalsız budaksız, içimde bir sen varsın senden öte unutulması imkânsız…
Kim bilir hangi aksam güneşle beraber bende söneceğim, kim bilir hangi ellerden son suyumu içeceğim, belki seni bir daha göremeden, gözlerin gözlerime değmeden, dizlerin dizlerime değip yağmurlar yağmadan, ya ellerin, ah o ellerin yasemen kokan ellerin… Parmakların parmaklarıma değmeden ellerini ellerime almadan ve gül dudakların susamış dudaklarıma değmeden öleceğim.
Eğer benden sakladığın bir sevgi öpücüğü ise, son nefesimde kurumuş dudaklarıma konduracağın, eğer bir kum tanesi bir öpücükse sevgilim, sana tüm kumsalları veriyorum ben… Sen dudaklarımda hece olsaydın, seni kaybetmemek için hiç konuşmazdım ama kalbimin dilini susturamadım…
Seni seviyorum derken de hiç yalan söylemedim… Sevgi insanın yüreğinde doğuştan var olan bir duygudur, yalan ise her an yıkılmaya mahkûm bir sığınaktır…
Bil ki benim silahım kalbimde şarjörü takılı bekliyor… Sevgime “yalan” diyen bensem bile şeytan çıkar sık diyor…
Şunu bil ki: son nefesimde şehadetten sonra ki iki kelimem, yine de… seni_______________ “Ebediyen Seveceğim…”
Evet yazdım tüm bunları, içimdeydiler, dışa vurdum, pişman mıyım?
Hiç değilim…
Elimden alıp kırsalar sana yazdığım şu kalemi, elimi keser kanımla yazarım şu an sana olan sevgimi…
Bir silahım olsaydı, bir silahım… Kaybetmeyi kalbinden ve sensizliği alnın tam ortasından vururdum… ama sevgiyi öldürmek insanın kendi elinde değil, olsaydı eğer önce ben öldürürdüm acı çekmemek için… acı çekmezdim… çekmezdi yaşlı yüreğim… Ah be sevgili; Ayrılık bile ağlardı, bu zalim ayrılığı yaşasaydı…

14.06.2011
Ömer Sabri Kurşun





Son durak...

Eğer 9 Canlı Bile olsaydın,
An Fazla 8 Kez Kaçabilirdin Ölümden!
Bil ki 7 Düvele Sultan Dahi Olsan,
kursunsabriomer.blogspot.comYerin 6 Mekân Olacak Sana.
En Fazla 5 Metre Kumaş Götürebileceksin!
Kapatacaksın 4 Açsan da Gözlerini!
Bu 3 Günlük Fani Dünyada.
Azrail’e 2 Kat Olup Yalvarsan da Nafile,
Ecel Geldiğinde 1 Gün Öleceksin! ;
İşte, O An Her şey 0 dan Başlayacak.
Çünkü;ÖLÜM BİR YOK OLUŞ DEĞİL, YENİDEN DiRiLiŞTiR!

Ömer Sabri Kurşun

http://kursunsabriomer.blogspot.com


Bu sayfada

Dakika

Saniye
Misafirim oldunuz




https://kursunsabriomer.blogspot.com[diploma.gif]
Diploma  of  Ömer Sabri KURSUN