
Anneler de sever oğullarını babalar da
Bir imzadır atılan çocuklar hayata
İsminden cismine kadar
Sonra her çocuk büyür
Büyür de hepsi aynı mı olur
İşte o, bu sabah yine geldi
Evet, yine hep tükürdü geceyi
Küfürlerinin sırası hiç şaşmadan
Bilmiyordum adını ben koydum
‘Sabahı öksürük sesiyle selamlayan adam’
Tükürüklere boğuyordu caddeyi
Çöpçülerin ardından
Yırtık pırtık esvaplar
Nasır nasır o eller
Bir araba çekiyor, iki teker
Ve aç mı açtı işte
Ama aldırmıyordu kimseye
Bir şekilde sığdırıyordu kıyıya köşeye
Bedenini serbestçe
Ve nedense
Hep sıcak bir çay gözünde
Demleniyordu düşlerinde
Yalnızlık içinde
Bir tek karanlıktan korkuyordu gizlice
Anasını arıyordu bağıra bağıra
Al ana, al beni dölüne sakla…
13.03.2012
çınarın hüzün günü
Ömer Sabri Kurşun
Bu şiirin hikayesi:
Ve bu sabah ilk defa seslendim balkonumdan aşağıya, çöp konteynerlerinden geri dönüşüm artıklarını toplayan insanoğluna. Adını bilmiyordum, ama adını ben koymuştum “Sabahı öksürük sesiyle selamlayan adam” gel çay içelim diye. Erken kalkarım ben çok erken. Balkonumda yaşayanlar var onlarla konuşmaya, bakmaya..
Kimler mi?
Çiçeklerim, balkonumda gecekondu yapmış olan karı koca bir çift kumru kuşu. Her sabah “sabahı öksürük sesiyle selamlayan adamı da izlerim uzun süredir. Bazen sabah sıcak ekmek için çıkarım dışarı, çöpü de götürürüm atmak için, karşılaşırız çöp konteynerinin yanında. Kapağı açar ve saygıyla kanara çekilir gözleri yerde çöpü atmamı bekler. Günaydın derim, başıyla selamlar. Temiz bir yüzü var delikanlının. Çalışıyor, ekmek parası için çalışıyor. Çalmıyor,baba parası yemiyor.Bizlerin attıklarını satıp ekmek alıyor..Her sabah gelir çöp kamyonlarından önce işini bitirir. Sonra elinde iki tekerlekli bir araba çuvallar dolmuş geri döner. Çöp kamyonlarının çöpleri alırken yere döktükleri artıkları toplar ve çöp konteynerine atarak gider… Ve ben izlerim onu hep, uzun zamandır. Görmedim mi merak ederim. Oda alıştı bana, geçerken balkonun altından bakar yukarı göz ucuyla, el sallarım, mahcup bir eda ile başını yere eğer, selam vermiştir kendince… Bir ana doğurmuştur onu, bir babası vardır muhakkak. Yani insanoğludur bizim gibi. Ve ekmek parası için çalışmaktadır namusuyla… Ve ben bu gün seslendim işte ilk defa düşlerindeki sıcak çayı beraber içelim diye……………………………….. Merak ediyorsunuz değil mi çay içtik mi?. diye..
Hayır, gelmedi, sadece elini yüreğinin üstüne koydu başını önüne eğdi ve bu sabah biraz hızlı gitti balkonumun altından. Niye bilmiyorum. Ama bir gün mutlaka o demli çayı beraber içeceğiz… Beni hüzünlendiren her sabah yaşamımın bir parçası haline gelen bu olaydan esinlenerek ilham alıp yazdığım şiirimi ekmek parası için namusuyla mücadele eden bu genç insanoğluna(Sabahı öksürük sesiyle selamlayan adam’a) ithaf ediyorum...
Ömer Sabri Kurşun