Ömer Sabri Kurşun
Uğruna ölmekse eğer seni yaşatmak,bin defa ölürüm de adına leke sürdürmem...
Gururdur, namustur bayrak ve sancak, aksa da kanım korkma; haini güldürmem...
"Bankacılar paranın sahte olup olmadığını anlamak için, parayı ışığa doğru tutup,
bakın bakalım içerisinde ATATÜRK var mı, yok mu?
İçerisinde ATATÜRK olmayan adamlara iltifat etmeyiniz.
Cumhuriyete sahip çıkınız."
GİRİŞ
Düşüncelerim,benim hayatım için seçtiklerim ve değiştirmenin yolu da kabullenmek, herşey için öncelikle şükretmek...
Kocaman bir evren kollarını açmış kucaklamak için bizi bekliyor.
Ve emin olun ki dünya hepimizin etrafında dönüyor...
Belki farkındasınız belki de değilsiniz ama gerçek bu!
Düşüncelerimiz ne ise biz o’yuz...
Yani bugün yaşadıklarınız, geçmişte kendiniz için düşündüklerinizin toplamı!
Gelecekte yaşayacaklarınız ise bugün ki düşünceleriniz ile şekillenecek tabii ki.
Bugün sahip olduğunuz herşeye şükrettiğiniz, teşekkür ettiğiniz ve istemeye devam ettiğiniz sürece...
Sahip olduğumuz(düşünce gücüyle)enerjiyle, olumlu ya da olumsuz düşündüğümüz her şeyi hızla hayatımıza çekiyoruz...
Ve çok ilginç insan bedenindeki enerji miktarı yaşadığı şehri(ne kadar büyük olursa olsun) bir hafta boyunca aydınlatacak kadarmış.
Şimdi geçmişe şöyle bir baktığımda içsel anlamda bunu bildiğimi fark ettim ve farkında olmayarak kullandığımı.
Ama önemli olan farkında olmak dolayısıyla hatırlamayı hatırlamak...
Şimdi farkındayım!
Ömer Sabri KURŞUN
Üç çeşit dost vardır;birincisi ekmek gibidir her zaman istersin.İkincisi ilaç gibidir lazım olunca ararsın.
Üçüncüsü mikrop gibidir o gelir seni bulur.
*****
Karıncaya sormuşlar; '' nereye gidiyorsun?'',
'' dostuma'', demiş.
''Bu bacaklarla zor'' demişler.
Karınca; '' olsun, varamasam da yolunda ölürüm'' demiş...
Yolunda ölünecek dostlara...
yalancılar, dürüstler, düz insanlar, zorbalar..
Gülümseyen kalpler arayın, az da olsa etrafı tarayın.
Gözlere mi sakın ha aldanmayın, sözlere hele hiç kanmayın.
Haydi rast gele...
Ş A N S I N I Z A...
19 Eylül 2010 Pazar
Dilek Ağacı…
Uğruna ömrümü hiçe sayıp da
Yılarca yollara bakıp ağladım
Diz çöküp Rabbime avuç açıp da
Dilek ağacına mendil bağladım
Kurudu içimde ki o gülüm
Çatladı gönlümün sabır köşesi
Ağlarken halime hasret çeşmesi
Dilek ağacına mendil bağladım
Karanlık bir mazi senden hediye
Yaşlandı hislerim döndü deliye
Ölmeden yüzünü göreyim diye
Dilek ağacına mendil bağladım...
dilek çınarı
18.09.2010
Ömer Sabri Kurşun
(18.09.2010 ilk yazılıp yayınlandığı tarih) Bu şiirin ilk yazılış tarihi 18.09.2010. Bloğsopot web sitemde(Yani Burada) 19.09.2010 tarihinde kayıtla yayınlanmıştır. Şiirimi bir antoloji kitabı katılımım da hece şiiri istenmesi nedeniyle aşağıda görüldüğü üzere bir duraklı hece şiiri haline getirdim (6+5=11) ve bu haliyle 24.08.2013 tarihinde tekrar buraya ilave ederek yayımladım.. Aşağıda ki haliyle antoloji kitabında yayınlanacak.
Dilek Ağacı…
Uğruna ömrümü, boşa mı saydım
Yollarına bakıp, her gün ağladım
Diz çöktüm Rabbime, ben hep yalvardım
Dilek ağacına, mendil bağladım
Kurudu içimde, sevgi neşesi
Çatladı gönlümün, sabır köşesi
Ağlarken halime, haset çeşmesi
Dilek ağacına, mendil bağladım
Karanlık bir mazi, senden hediye
Yaşlandı hislerim, döndüm deliye
Ölmeden yüzünü, göreyim diye
Dilek ağacına, mendil bağladım…
18.09.2010/24.08.2013
dilek çınarı
Ömer Sabri Kurşun
Son durak...
Eğer 9 Canlı Bile olsaydın,
An Fazla 8 Kez Kaçabilirdin Ölümden!
Bil ki 7 Düvele Sultan Dahi Olsan,
Yerin 6 Mekân Olacak Sana.
En Fazla 5 Metre Kumaş Götürebileceksin!
Kapatacaksın 4 Açsan da Gözlerini!
Bu 3 Günlük Fani Dünyada.
Azrail’e 2 Kat Olup Yalvarsan da Nafile,
Ecel Geldiğinde 1 Gün Öleceksin! ;
İşte, O An Her şey 0 dan Başlayacak.
Çünkü;ÖLÜM BİR YOK OLUŞ DEĞİL, YENİDEN DiRiLiŞTiR!
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder