
Yine sessizliğin çığlıkları sardı dört tarafımı..
Ve sensizliğin kuytu köşelerinde dalarken hayallere;
yalnızlığının tenhasında içtim son sigaramı...
Bu kaçıncı ayıydı gidişini,bu kaçıncı yılıydı dönmeyişinin..
Ve şafak hüzünle sökerken yeni güne,
bu kaçıncı sabahıydı uykusuz uyanışımın..
Sensizlik nedir bilirmisin sen...
Uçurumlardan düşen bir insanın haykırışı;
mızrak yemiş bir aslanın feryatları anlatamaz sensizliğin acılarını..
Öfkem yine yenik düşmüştü duygulara;
ve beni terk edişine duyduğum nefret tükenmişti damla damla.
Ama sen hala dönmemiştin.
Hala gözlerim yollardaydı;
uzaklara dalıyordu hüzünle, gördüğü her karartıda seni arıyordu yaşlı gözler.
Ve yaralı kalbim çarptığı sürece yeryüzünde,
yalnız seni sevip senin için çarpacağına ant içmişti bir kere.
Umutlar bir bir tükenirken yorgun bedenimde,
gönül kabul etmiyordu aklın kabul ettiği şeyi;
SEN GİTMİŞTİN ve BİRDAHA DÖNMEYECEKTİN..
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder