Savrulmalı beynimin kıvrımlarından
Akmalı gırtlagımı tırmalamadan
Kırmalı dişlerimi
Yıkmalı bendini dudaklarımın
Özgürleşmeli,
akmalı, nehirleşerek ummana doğru
çıplak, duru ve dingin..
Ulaşmalı güvercin ayağına takılı
Ulaşmalı posta katarlarıyla
Ulaşmalı telgraf la telefonla
Ulaşmalı internetle
mektuplaşmalı
mısra mısra
taşlaşmalı..
Fırtlatmalıyım kelimelerimi,
Tavlada düşeş atarcasına..
Çoşkulu bir halaya kalkarcasına..
İnsansız kaldırımlarda yansımalı
Ve
Sana ulaşmalı diyorum..
En umudsuz en yalın yalnızlığın şafağında,
Tül perdelerinden bir gölge olup süzülmeli
Ve
Sana kavuşmalı diyorum..
Fırlatmalıyım kelimelerimi,
Dizginsiz bir kısrak gibi şaha kalkmalı,
tınısı kulaklarında bir kamçı gibi şaklamalı,
Ve
seninle kucaklaşmalı diyorum...
Dudak demeliyim,
Dudağım dudaklarını buluncayadek
En gizemli yerlerini dudak dudak dudaklamalı..
Dil demeliyim,
sessiz bir çığlık havaya yaylılıp
Dilim diline erişinceyedek dilim dilim olmalı..
Göz demeliyim,
üzüm gözlüm!
Gözüm, gözünü dalından koparıp,
köz köz olmalı..
Burun demeliyim,
koklamalıyım en çılgın kokuları karanfile bulayıp
Kuşyuvası kasıklarında buharlaşmalı...
Tırnak demeliyim,
Sırtına yayılarak pençeleşmeli,
sürmeli bereketli topraklarda tırmıklaşmalı..
Parmak demeliyim,
Titremeden gezinebilmeli en hoyrat havaların perdelerinde
melodileşen yaralarımı deşmeli..
dur durak tanımadan parmaklarına ulaşıp, kenetlenmeli..
Sevda demeliyim SEVDA!
Deli gönlüm bin kez pişman olsada !
Işığından kopup karanlığa dalsada
kara sevdalansa da
Karasevda demeliyim !
Karasevda, alı al moru mor bir sabaha dönüşebilmek için
beklemede
beklemede
karasevda
bekle
me
de...!
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder