Bir çırptı sessizlik. Sonra bir kez daha çırptı ve yere düştü. Tekrar, ama bu sefer sonsuza dek sessizlik devam etti. Sanki güneş bilerek doğmamıştı o sabah. Bir kanadı kaldırımın üstünde , diğeri gövdesinin altında ve kan gölünün ortasında, sadece sağ gözü belliydi. Küçücük olan kalbi, yine o küçük kalpli insanlar tarafından bir daha atmamak üzere ansızın durduruluvermişti. Artık gökyüzünde bir daha özgürce uçamayacak, istediği yere bir daha gidemeyecekti. O bembeyaz olan tüyleri, al kanlara boyanmıştı. Hayat, onun için bu kadar basit, bu kadar kısıtlıydı. Eğer, o küçük çocuklara doğru uçmasaydı, onların sapanından çıkan taşa hedef olmayacak ve şu anda bilinmez sıcak yerlere doğru uçacaktı. Artık her şey geride kalmıştı. O masmavi derinliklerde bir daha kanat çırpamayacak, hiçbir ağacın dalına konup, güneş ışıklarının altında bahar şarkılarıyla etrafı şenlendiremeyecekti. Ne yazık ki, her şey geride kalmıştı. Gün bir daha ona erkenden doğmayacak, güneş bir daha onu bu denli ısıtmayacaktı.
“Elveda hayat, sonsuza değin elveda. Uçsuz bucaksız mavi deniz, hepinize elveda. Çocuklar size de sonsuza dek elveda. Kırgın değilim siz. Belki bir gün, kimbilir yine karşılaşırız günün birinde bir yerde. Ama, şimdilik hepinize elveda. Bir daha ki yaz görüşmek üzere”…
(a)
2 yorum:
Esselamünaleyküm; Başlangıçsız her şeyin evveli, nihayetsiz her şeyin sonu; Kadim, Kerim, fazilet ve cömertlik sahibi, varlığı kendinden, noksan sıfatlardan, yaratılmış olmaktan ve zevale uğramaktan beri olan Allah Teala'ya sonsuz hamd ve senalar olsun.
Kıyamete dek salat ve selam, Rahmet Nebisi, Ümmetin sevgilisi, halkın aynasında Hakk'ın kainattaki tecellilerinin en mükemmeli olan, Nübüvvetimiz, Nebimiz ve Resulumuz Hz. Muhammed (S.A.V.)olsun.
Hayırlı Cumalr dilerim efendim, cumanız mübarek olsun ve tüm insanlığa hayırlara vesile olur ve bu insanlar da inşallah bu mübarek günün feyz ve bereketinden gereği gibi istifade ederler.
Sağlıcakla kalın ve de Allah'a emanet olun.
Esselam, bu beyaz bir güvercin miydi ömer abi? Ben de çocukluğumda sapan kullandım, ama iyi bir nişancı ve avcı olamadığım için hiç kuş vuramamıştım. Geçenlerde komşunun metruk bahçesinde kayısı ağacında çırpınan bir mahluk gördüm, ne o diye baktığımda üst kattan bu metruk bahçeye taşlanan atıklar arasından elyaflı bir ip parçası ağaca dolanmış küçük bir serçe yavrusu da ağaca konar ve bu elyaflı ip parçasına takılır, çırpındıkça ayaklar dolanmış olmuş bir kördüğüm. Benim de söz konusu metruk yerden geçmem tesadüf değil rota bir başka yerken, adam şurdan geçeyim dedim ve serçeyi gördüm. Orada serçeyi kurtarmam mümkün değil küçücük üç yapraklı kıas bir sürgün. Sürgünü kopardım kuşu avuçlarıma aldım ama avuç içinden parmaklarımın o hassas yerlerini nasıl ısırıyor, kalbi de yerinden fırlayacak gibi atıyor. Evde babamın da yardımıyla serçeyi bir güzel hiç zarar vermeden dolandığı ipten kurtardım. Ama o hala ısırmaya devam ediyor. Tabi kalbi de aynı tempoda atıyor. Elimin de yaşardığını hissettim , demek ki, elime de işemiş. Bıraktım havaya doğru uçtu gitti aynı bahçedeki dut ağacına kondu.
Bu güzel paylaşımın için çok teşekkür ederim, bak bu paylaşımın benim de en son bir serçe ile yaşadığım olayı paylaşmama sebep oldu. Cumanız mübarek olsun hayırlı cumalar, Cenab-ı Allah bizleri terör belasından ve tabi afetlerden korusun. Sağlıcakla kalın, Allah'a emanet olun.
Yorum Gönder