Sen Anadolu'nun yangın yeri çocuğu!..
Kanadı kırık bir zeytin dalı...
Ben Doğu Karadeniz'in yüreği avuçlarında kızı!..
Demli bir çay buğusu...
İki ayrı kıtada yaşarız hem sızı hem sevdamızı...
Yağmurludur benim memleketim...
Ondandır yüreğimin sırılsıklam oluşu...
Ondandır her daim hayallerimin su sızdırıyor oluşu...
Sen puslu bir kentin yoldaşı...
Ben denizi hırçın bir kentin limansız martısı...
Kanadı kırık zeytin dalı!..
Demli bir çay tavşan kanı!..
Bizimkisi gri bir resme yağan kar taneleriyle
demli bir çayın aşk öyküsü...
Bil ki bu kentin dağına taşına haykırdım adını...
Çivit mavisi denizine,asi gülüşlü yeşiline!..
Mısır püskülü karayeline ve parçalanarak akan
derelerine ezberlettim adını...
İlikledim adını bir madalya gibi
kimsesizliğimin lacivert göğüne...
Sen akasya kokulu sokakların gri izdüşümü!..
Ben bolca Milliyetçilik oynanan sokakların kızı!..
Düşer omuzlarımdan aşağıya bir şal gibi Karadeniz rüzgarı...
Dalgalar hırçın notalarla döver yüreğimin kayalıklarını...
Vargit çiçeklerinden çelenkler örerim yüreğine...
Ve sana kırık cümlelerden mektuplar yazar!..
Bütün kelimeleri diz çöktürürüm önünde...
Heybemde adına adanmış nasırlı şiirler...
Yaralı kırlangıç çığlıkları...
Ve dilek tutmaya elverişsiz yıldızlar...
Anadolu olurum!..
Karışırım çatlamış dudaklarının egzotik coğrafyasına...
Bilesin sevgili!..
Şimdilerde kültürü yok olan bir memleketin
çaresizliğine büründü bakışlarım...
Ve uysallaştırdım ayrılığa yürüyen bütün rahvan atları...
Bilesin sevgili!..
Bu kent çaldı sana biriktirdiğim aşk şarkılarının
mitolojik notalarını...
Biraz sahra...
Biraz kedi...
Biraz Leyla...
Yüzüm solgun gülüşler mezopotamyası...
Biz seninle sınırları çizilmemiş bir ülkenin
iki yorgun savaşçısı...
Acı yüklü sevdaların birer neferiyiz sadece...
Pusulamız kırık...
Haritamız yırtık...
Geçmeye ne bir köprü kurabildik, ne de bir duvar örebildik...
Hissemize düşen biraz ayrılık, biraz da yalnızlık...
Biz seninle sadece örselenmiş iki kentin
iki yürek işgali olabildik...
Yeniden savaşmak...
Yeniden aşkı uzağımıza düşürebilmek için...
Bir yayla hanında mola vermekten öteye geçemedik!.
Sen Anadolu'nun yangın yeri çocuğu!..
Kutsal ışıklara hasret bir dağ mabedi...
Ben Doğu Karadeniz'in yüreği avuçlarında kızı!..
Fersiz sokak lambalarının asi yıldızı...
Nefesinle nefesime sevdanın mistik dağlarını çizmedikçe
dize gelmeyeceğim biline!..
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder