Yerin seni çektiği kadar ağırsın
Kanatların çırpındığı kadar hafif..
Kalbinin attığı kadar canlısın
Gözlerinin uzağı gördüğü kadar genç...
Sevdiklerin kadar iyisin
Nefret ettiklerin kadar kötü..
Ne renk olursa olsun kaşın gözün
Karşındakinin gördüğüdür rengin..
Yaşadıklarını kar sayma:
Yaşadığın kadar yakınsın sonuna;
Ne kadar yaşarsan yaşa,
Sevdiğin kadardır ömrün..
Gülebildiğin kadar mutlusun
Üzülme bil ki ağladığın kadar güleceksin
Sakın bitti sanma her şeyi,
Sevdiğin kadar sevileceksin.
Güneşin doğuşundadır doğanın sana verdiği değer
Ve karşındakine değer verdiğin kadar insansın
Bir gün yalan söyleyeceksen eğer
Bırak karşındaki sana güvendiği kadar inansın.
Ay ışığındadır sevgiliye duyulan hasret
Ve sevgiline hasret kaldığın kadar ona yakınsın
Unutma yağmurun yağdığı kadar ıslaksın
Güneşin seni ısıttığı kadar sıcak.
Kendini yalnız hissetiğin kadar yalnızsın
Ve güçlü hissettiğin kadar güçlü.
Kendini güzel hissettiğin kadar güzelsin..
İşte budur hayat!
İşte budur yaşamak bunu hatırladığın kadar yaşarsın
Bunu unuttuğunda aldığın her nefes kadar üşürsün
Ve karşındakini unuttuğun kadar çabuk unutulursun
Çiçek sulandığı kadar güzeldir
Kuşlar ötebildiği kadar sevimli
Bebek ağladığı kadar bebektir
Ve herşeyi öğrendiğin kadar bilirsin bunu da öğren,
Sevdiğin kadar sevilirsin...
Ömer Sabri Kurşun

Uğruna ölmekse eğer seni yaşatmak,bin defa ölürüm de adına leke sürdürmem...
Gururdur, namustur bayrak ve sancak, aksa da kanım korkma; haini güldürmem...
"Bankacılar paranın sahte olup olmadığını anlamak için, parayı ışığa doğru tutup,
bakın bakalım içerisinde ATATÜRK var mı, yok mu?
İçerisinde ATATÜRK olmayan adamlara iltifat etmeyiniz.
Cumhuriyete sahip çıkınız."
GİRİŞ
Düşüncelerim,benim hayatım için seçtiklerim ve değiştirmenin yolu da kabullenmek, herşey için öncelikle şükretmek...
Kocaman bir evren kollarını açmış kucaklamak için bizi bekliyor.
Ve emin olun ki dünya hepimizin etrafında dönüyor...
Belki farkındasınız belki de değilsiniz ama gerçek bu!
Düşüncelerimiz ne ise biz o’yuz...
Yani bugün yaşadıklarınız, geçmişte kendiniz için düşündüklerinizin toplamı!
Gelecekte yaşayacaklarınız ise bugün ki düşünceleriniz ile şekillenecek tabii ki.
Bugün sahip olduğunuz herşeye şükrettiğiniz, teşekkür ettiğiniz ve istemeye devam ettiğiniz sürece...
Sahip olduğumuz(düşünce gücüyle)enerjiyle, olumlu ya da olumsuz düşündüğümüz her şeyi hızla hayatımıza çekiyoruz...
Ve çok ilginç insan bedenindeki enerji miktarı yaşadığı şehri(ne kadar büyük olursa olsun) bir hafta boyunca aydınlatacak kadarmış.
Şimdi geçmişe şöyle bir baktığımda içsel anlamda bunu bildiğimi fark ettim ve farkında olmayarak kullandığımı.
Ama önemli olan farkında olmak dolayısıyla hatırlamayı hatırlamak...
Şimdi farkındayım!
Ömer Sabri KURŞUN
Üç çeşit dost vardır;birincisi ekmek gibidir her zaman istersin.İkincisi ilaç gibidir lazım olunca ararsın.
Üçüncüsü mikrop gibidir o gelir seni bulur.
*****
Karıncaya sormuşlar; '' nereye gidiyorsun?'',
'' dostuma'', demiş.
''Bu bacaklarla zor'' demişler.
Karınca; '' olsun, varamasam da yolunda ölürüm'' demiş...
Yolunda ölünecek dostlara...

yalancılar, dürüstler, düz insanlar, zorbalar..
Gülümseyen kalpler arayın, az da olsa etrafı tarayın.
Gözlere mi sakın ha aldanmayın, sözlere hele hiç kanmayın.
Haydi rast gele...
Ş A N S I N I Z A...
1 Mart 2009 Pazar
Her şey sende gizli...
BİTSİN ARTIK GİDİŞLERİN...!
Ne zaman vuslat olucak gelişlerin
Senin özlemini ta yüreğime işlerim
Sonu gelsin bitsin artık gidişlerin
Dur artık ey sevgili kal burda
Bensiz üzülür,yapamazsın orda
Koyma beni yalnızlıkta darda
Sonu gelsin bitsin artık gidişlerin
Sengiz gülü,gülüstanı neyleyim
Sensiz gönlümü neyle,nasıl eyliyim
Bir haber yolla iyi olduğun biliyim
Sonu gelsin bitsin artık gidişlerin
Biliyorum istemezsin gitmeyi
Beni yalnızlık kuyusuna itmeyi
Sende istemezsin özlemle bitmeyi
Sonu gelsin bitsin artık gidişlerin
Selametle ey yar yolun açık olsun
Kuşlar götürsün yare selam olsun
Yar burda özlemle yandığımı bilsin
Sonu gelsin bitsin artık gidişlerin
Nasıl geçicek sensiz bunca gün
Bu gidişin inşallah olsun son
Sevdiğim unutma beni tez dön
Sonu gelsin bitsin artık gidişlerin
Hayalin yanımda avunurum ben
Özlem türküsü söyler dövünürüm ben
Dönünce güllerim açar sevinirim ben
Sonu gelsin bitsin artık gidişlerin
Derdim sen,tasa sen,sevgi,aşk sen
Dayanırım bağrıma basarım taş ben
Sen yoksan günlerim hazan hepten
Sonu gelsin bitsin artık gidişlerin
Gün saymak çok zor geçmez zaman
Aklın,fikrin yardaysa bir de heran
Hüzün basar beni gittiğinde herdem
Sonu gelsin artık bitsin gidişlerin
Bitsin vuslat olsun bana gelişlerin
Bulut ve Dağ
Çevresinin en büyük yükseltisiydi,ayaklarının dibinde ovalar,başı bulutlardaydı. Ardında ne saklanmışlıkları barındırdı,mevsimlere inat ne yeşillere umut verdi, tenhalıklarında ne gizler sakladı.
Güçtü…
Kimileri ona yaslandı,kimileri onda birikti doldu,aktı,onun yamaçlarında barınıp, onda doyup,ondan iniyorum diyerek hükmetti.
Zordu…
Geçit vermedi sevdalara,o izin vermedikçe geçilemedi.
Birçok kişide karmaşık duygular uyandırdı.Ona ulaşmak isteyenlere görüntüsünün azameti,hoyratlığı ile ürküntü,alışılmazlığıyla yılgınlık verdi.Buna rağmen,kendine has özel değerleriyle,karşı gücü içinde barındırmayı da bildi.Onun tarafından kabullenilmek güç,zorlu ve acımasız olmasına rağmen,karşı konulmaz çekiciliği hep çekti.
Yüksekliğine imrenildi,gizleri merak edildi,cazibesi kıskanıldı,yumuşak bir şeyler söylenmesi beklendiğinde kükredi,kükremesinden korkuldu,irkildi,anlaşılmazdı, çelişkileri çözülemedi.
Ay onu karartamadı,güneş eritemedi,yıldızlar onu kendilerine sevdalı sandılar.
Yere sevdalıydı,yerden koparılmıştı,paramparça edilerek,sevdasının acısı yüreğinde hep acıdı.
0, kavrukluğunu serin yamaçlarda sustururken hep uzaklara baktı.
Yalnızdı, sesini başındaki dumanlarda sustu…
Ve kurak bir gün,kendi kuraklığının içinde kavrulan,birçok yaşanmışlığın başkalarını serinleten ferahlığını gizlerinde saklayan gözleri nemli yağmur ansızın çıkageldi.
Havası soğumuştu,en yükseklerde hapsedilmişliğinden kaçıp,yorgun,bitkin,aç özlemlerle.
Ona zulmeden buluttan kopup gelmişti,korkuyordu,duyuramadığı hayalleri,arzularıyla, yalnızlığıyla dağın bir yanına gizlendi.Üşüyordu.
Gözlerindeki nemi,kirpiklerinin gölgesine saklamıştı…
Dağ onu fark etti,sevecen,yumuşaktı,yağmurun ellerini tuttu,usul usul konuştu,‘ anlat’dedi.Sesi kükremiyordu,‘ Heybetinde donduk’diyenlere inat sıcacıktı,öfkesinde kaybolmuşlar görseler şaşarlardı öyle sakindi.
‘Korkuyorum,’dedi yağmur,‘elimi tutan ellerden korkuyorum.’
Güldü dağ,‘Deli,’dedi yağmura,‘neden korkuyorsun ki!’‘ Terk edilmekten’dedi yağmur.
Sarıldı dağ,saçlarını kokladı yağmurun,içine çekti kokusunu derin derin, gözlerindeki nemi öptü.Sarıldı,sıcacıktı.
‘Sana şiirler okumak,sana şiirler yazmak isterdim!’dedi dağ ona…
Bulut, yağmurun gittiğini fark edince,onsuz olamam diye düşündü,yasa girdi,karalar giyinip ardına saklandığı aydınlıktan çıktı,dağın üzerine geldi.Dağın parlak aydınlıklarına gölge düştü,her yer karardı.Yağmur korktu,‘ Korkma,’dedi yağmura dağ, ‘korkma,bak ben korkuyor muyum,yenilmezim,aşılmazım,güçlüyüm,sen de olabilirsin, başarabilirsin!’dedi ve her şeyi dedi,‘ Biz’ demedi,‘ Birlikte‘demedi,‘ İkimiz’ demedi,‘ Hep’demedi.
Asırlardır süregelen,aynı paylaşımların doğruluğuna inanan katı kuralcılık iddiası, nedeni başka güçler tarafından yazılmış ihtiyaçları,yalanına inandığı kendi gerçeklerinin savunusuyla bulut,yağmura başka dağları anlattı,beklentileri anlattı, ‘Ovalarda senin için yakılan ağıtları duymuyor musun,kanatlarım ferahlığını özledi. ‘dedi,vermeyi anlattı,‘ Bencil olma.’dedi.Gözlerindeki hüzünlü neme hiç aldırmadan, ufukları gösterdi bulut,‘ Senin yerin orada,’dedi,‘birlikte gideceğiz.’
Yağmur,tüm acısı gözlerinde,tüm hüznü gözlerinde, hasretleri,özlemleri,hayalleri, umutları,tüm sevdası gözlerinde,kirpiklerini kaldırıp dağa baktı,‘ Benim için,bir aşk şiiri yazar mısın!..’dedi…
Kimsenin gözyaşı olmadım ki ben!
Yalnızken
Bir pencereden bakarken
Güneşin batışına yakın
Gülce`yi okuyordu bir şair
En çok bana yakın:
... uçurumun kenarındayım hızır
gülce bir davet
mecaz değil
maraz değil
gülce bir afet
peri değil
huri değil
gülce bir beyaz zehir
gülce en vahim haz
buram buram zehir
yâr gözünde infaz ...
derken
bu kötü yerde
bir çay içmek için indiğim bahçede
bir başka şair
"Kimsenin gözyaşı olmadım ki ben"
derken hemde ağlayarak
gözlerim doluyor da
"Yâr gözünde infazlarım" aklıma geliyor
ve ben kendime diyemiyorum
kimsenin gözyaşı olmadım diye
evet o gözlerde o yaşlar bendim , hemde nasıl çok ...
Evet "Gülce" evet aynen öyle:
....
uçurumun kenarındayım hızır
bir gamzelik rüzgar yetecek
ha itti beni ha itecek
uçurumun kenarındayım hızır ....
Anne'si
Gün çoktan düşmüş karşı tepeye
Annenin yüreği çocuğun üstünde
Çocuk ise çorapların içinde
Üşümen geçti mi yavrum?
Güreşte Yenilmek İsterdim
Annem dikiş dikerdi gece boyunca
Ben, biten makaraları alırdım bir,bir
Bir arabam olurdu, küflü telden
Sevinçler yüreğimde coşar,koşardım
Tam bir çocuk olurdum çocukken
Duvardaki saati sevmezdim bu yüzden
Babamın saat cebine ise bayılırdım
Büyüyünce,benimde olacak derdim
Babam başımı okşar koçum derdi
Benimle güreş tutar, bilerek yenilirdi
Yenen, hep ben olurdum babamı aslında
Çocukluk işte,yeniyordum nasıl oluyorsa
Anacığım, şimdi sağ olsaydı babacığım
Her güreşte yenilmek olurdu tek amacım
Son durak...
Eğer 9 Canlı Bile olsaydın,
An Fazla 8 Kez Kaçabilirdin Ölümden!
Bil ki 7 Düvele Sultan Dahi Olsan,
Yerin 6 Mekân Olacak Sana.
En Fazla 5 Metre Kumaş Götürebileceksin!
Kapatacaksın 4 Açsan da Gözlerini!
Bu 3 Günlük Fani Dünyada.
Azrail’e 2 Kat Olup Yalvarsan da Nafile,
Ecel Geldiğinde 1 Gün Öleceksin! ;
İşte, O An Her şey 0 dan Başlayacak.
Çünkü;ÖLÜM BİR YOK OLUŞ DEĞİL, YENİDEN DiRiLiŞTiR!






![https://kursunsabriomer.blogspot.com[diploma.gif]](https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEi9Y1eFbrcS-83J670vDOxLZSnGJLnoBEkSFe3yZPEqdlbBYfFlOokeNeoFFPVLG9io5QxlJMe3wMLt5jHFmxLAOK1oEzObtWZgMsmRvpahdklm5ZymoQgBBh01ifewzUIVdiRGvPpzUwwY/s1600/diploma.gif)
