Birden bire o soruyu sordu adam… Oysa uzun süredir bekliyordu ki bu soruyu sormak için. Yorgundu kırık parça parça savrulan ruhu.
O Sen misin?
Devam etti... Susmak istemeksizin...
Sen miydin geldiğinde penceremin pervazına konan ak güvercin gibi canıma tıklayan?
Sen miydin söylenen söylenecek tüm şarkıların anlamı?
Sen miydin yazılan yazılacak tüm şiirlerin ilhamı?
Sen miydin romanların mutlu sonu?
Sen miydin filmlerde beklenen kadın?
Sen miydin gecenin kara karanlığında beklenen?
Sen miydin yalnızlığıma ağladığımda gözyaşlarımı silmek için kenarı aşk oyalı mendilini alıp gelen?
Sen miydin kapımı açtığımda yaz akşamlarının serin meltem rüzgârı gibi yüzüme dokunan serinlik?
Sen miydin saçlarımı okşayıp değip geçen, gökkuşağı gibi rengârenk aşkla gülümseyen gözler?.
Sen miydin avaz avaz çığlıklarda gönlüm seni ararken, çınarın arkasına saklanan?
Sen miydin bir çocuğun düşünce kanayan dizini öpen anne gibi, şefkatle yanaklarımdan öpen?
Sessizleşti o an akan sular durdu. Denizler dalgalanmayı kesti. Dünya dönmekten vazgeçti. O an durdu adam sadece kelimeler durmadı...
Neredeydin diye sormak istemedi adam? Neredeydin beni çok kırdılar parça parça ettiler yaraladılar...
Oysaki yüzündeydi cevap. Alın yazısında saklıydı aramak gerekiyordu Onu bulmak için bataklıktan, dikenli yollardan geçmek gerekiyordu. Tüm o kötü zamanların acıların bir sebebi olduğunu anlıyordu adam...
Bir daha sordu bu sefer sessiz bir çığlık gibi.
O sen misin?
Sen misin umudum geleceğim hayalim Kadınım sen misin?
Cevabı bilmek istiyordu oysa hemen beklemek zor geliyordu o kadar beklemişti ki…
O sen misin?
Sevgili,
O Senmişsin...
12 Ekim 2014
Ömer Sabri Kurşun
